2023 Yılında Kripto Varlıklar Sektörü Gözlemleri ve Değerlendirmeleri

Bu yıl esas olarak özel toplantılara katıldım, Breakpoint konferansı dışında neredeyse başka hiçbir kamu etkinliğine katılmadım. İşte sektörün mevcut durumu hakkında bazı gözlemlerim ve düşüncelerim:

Bir, yatırım kurumları ciddi bir meydan okumayla karşı karşıya

Birçok birinci seviye yatırım kurumu şu anda zor durumda. Ellerinde büyük miktarda henüz listelenmemiş veya listelenmiş ama henüz kilidi açılmamış kripto varlıklar var ve bu varlıkların fiyat performansı kötü. Tezgah üstü ticaret kurumları, birçok işlemin alıcı bulmakta zorlandığını bildirdi.

Yeni bir fon toplama turu da zorluklarla karşılaşıyor, ölçek büyük ölçüde küçülüyor. Bazı kuruluşlar dışarıya 100 milyon topladıklarını ilan ederken, gerçekte gelen miktar muhtemelen sadece onda biri, geri kalanı taahhüt edilen miktar. Bu durumda, kuruluşlar tek bir projenin yatırım miktarını artırmak zorunda kalıyor, değerlemeyi yükseltiyor ve bazı "kaçınılmaz başarısızlık" projeleri yaratıyor. Ancak bu turda SBF gibi "kurtarıcılar" yok.

Ayrıca, birçok kurum inkübatör alanına girmeyi amaçladıklarını belirtti. Ancak aslında, bu kurumların personel yapılandırması ve GP yetenekleri, inkübe projeleriyle pek ilgili değil, hatta 0'dan 1'e başarılı bir şekilde projeyi inkübe etme deneyiminden yoksunlar.

İki, "gerçek uygulama senaryoları"na olan ilginin sadece yüzeysel olması mümkün

Kuruluşlarla iletişim kurarken, birçok kişi "gerçek gelir, gerçek kullanıcı, gerçek senaryo" olan projelere dikkat ettiklerini iddia ediyor ve RWA, AI, Depin gibi popüler kavramlardan bahsediyor. Ancak bu terimler, sanki bir "araştırma aşamasında" olduğu izlenimini veriyor, pek bir somut içerik taşımıyor.

Aslında, Web2 sahnelerini Web3 anlatısıyla doldurmaya çalışmanın 2022'de işe yaramadığı kanıtlandı. Binance'in son zamanlarda listelediği projelere bakıldığında, en kötü performansı gösterenler tam olarak "uygulama senaryosu" olan projeler. Bu, kripto sektörünün yeniliğe ihtiyaç duymadığı anlamına gelmiyor, ancak bu projelerin kripto varlıkların gerçek avantajı - varlık likiditesi - ile pek ilgisi yok.

Üç, Yeni Kullanıcıların Pazar Giriş Yöntemleri

Bazı kurumlar ve projeler, şu an yeni kullanıcılar ve yeni fonların piyasaya girmediğini düşünüyor. Ancak, durum böyle olmayabilir.

Örneğin, ünlü bir sanatçı son zamanlarda oldukça tartışmalı ancak dikkat çekici bir şifreleme ile ilgili etkinlik düzenledi ve dışarıdan gelen kişilerin dikkatini başarıyla çekti. Ayrıca, yakın zamanda düzenlenen bir kamu blok zinciri ekosistem konferansı "şifreleme dünyasının ateş adamı festivali" olarak adlandırıldı ve son yılların en başarılı sektör etkinliği olarak değerlendirildi.

Dikkate değer ki, bir grup yeni KOL, Kripto Varlıklar ile ilgili içerikleri eşi benzeri görülmemiş bir şekilde raporluyor ve yayıyor. Bu içerik oluşturucularının çoğu gençtir ve ifade biçimleri TikTok çağının ve Z kuşağının zevkine daha uygundur. Birçok yeni projenin kurucusunun yaşı 20'nin bile altında.

Bu yeni yayım tarzı ve içerik stili, birçok sektördeki deneyimli kişilerin anlaması ve uyum sağlaması zor olabilir. Ancak gerçekte, yeni kullanıcılar pazara eşi benzeri görülmemiş bir şekilde ve hızda giriyor. Kısa süre içinde, tüm sektördeki projelerin anlatı mantığı, işletme yöntemleri ve yayım stratejileri köklü bir değişim geçirebilir.

Düşünceler ve Gelecek Beklentileri

Tarihsel deneyimler, insanların genellikle geçmiş derslerden deneyim çıkarmakta zorlandığını gösteriyor. Bu durum kripto varlıklar sektöründe de geçerlidir.

Sektör zorluklarla karşılaştığında, insanlar içgüdüsel olarak "gerçek kazançlar, gerçek kullanıcılar, gerçek senaryolar" gibi boş kavramlara başvurur veya geleneksel fonların girişine umut bağlar. Ancak tarih bize gösteriyor ki, bu geleneksel düşünceler sadece kripto dünyasının geçici misafirleridir, en fazla bazı arbitraj işlemleri yaparlar ve somut bir değişim getirmezler.

Kripto Varlıklar sektörünün karşılaştığı en büyük zorluk ürünler değil, insanların düşünce kısıtlamalarıdır. Belirli bir dönem içinde, kitlelerin Kripto Varlıklar'ı anlama ve kabul etme biçimleri, onların piyasalara katılma tutumlarını belirler ve aynı zamanda sektörün gelişim yönünü de belirler.

Kısacası, eski düşünce yeni teknolojilere uyum sağlayamaz, sektörün gerçek atılımı yeni nesil katılımcıların ortaya çıkmasını beklemek zorunda kalabilir.

Yeni fırsatları keşfetmek için mevcut düşünce çerçevelerinden sıyrılmamız gerekiyor. Peki, tarihsel dersleri çıkarıp geleceğin geldiğini kabul etmede sektör elitlerini ne engelliyor? Bu soru üzerinde derinlemesine düşünmeye değer.